Güzel aile fotoğraflarınız olsun istiyorsanız, okuyalım

Naçizane ailelerle olan tecrübelerime ,yaşadıklarıma ve hissettiklerime dayanarak yazıyorum buraya. Hissettiklerime diyorum ya, işte ona güveniyorum çünkü fotoğraf hisleri yansıtır. Çekenin hislerini, lensin karşısındaki her bir bireyin hissettiklerini. Öyle.

aile fotoğrafçısı ankara çekim etkisi

aile fotoğrafçısı ankara çekim etkisi

aile fotoğrafçısı ankara çekim etkisi

Bir yıl sonra modası geçecek, tüketilip bitecek pinterest fotoğraflarından bahsetmiyorum tabi, çerçeveletip duvarınıza asmak isteyeceğiniz, size güzel duygular veren, sizi fotoğrafçının estetik süzgecinden geçirerek olduğunuz güzelliğinizle gösteren fotoğraflardan bahsediyorum. Ben de pinterest kullanıyorum, insanların ne kadar yaratıcı olduğunu inanamıyorum hatta bazen, fikirler alıyorum, bazılarını uyguluyorum. Ama artık fotoğraflar o kadar tektipleşti ki, bence bunda pinterest in katkısı çok. Uyan uymayan her aile ile aynı pozlar çekiliyor, paylaşılıyor, hem aile hem de hamile fotoğraflarında, özellikle. İçiniz sıkılmıyor mu sizin de hep aynı fotoğrafları görmekten. Farklı insanların birebir aynı pozlarını görmekten. Halbuki her insan, her aile çok ayrı. Ortak olan birşey var, mutlulukları, o anlarını belgeletmek isteyecek, bunun için para ödeyecek, vakitlerini ayırabilecek kadar birbirlerini seviyor olmaları. Beni işte bu kendilerine özgü hal ilgilendiriyor. İnsanların içindeki dışındaki güzelliği, iyiliği görmeye başarabiliyorum sanırım. Ellerinin duruşu, bir anlık bakışları, birbirleriyle anlık gözgöze gelişleri, çocuklarını kucaklarında tutuşları, ellerini tutuşları, arada geriye atılan saçlar, yürürken değişen fiziksel görünüm, kısa süreli düşünceli anlar, her bir detay. Açıyorum gözlerimi hep, gözlemliyorum sürekli, gerçek hayatta da hep çok iyi gözlemlerim, öyle :)

aile fotoğrafçısı ankara çekim etkisi

aile fotoğrafçısı ankara çekim etkisi

aile fotoğrafçısı ankara çekim etkisi

Aileler için fotoğraf makinesinin karşısında olmak kolay değil hiç, hele ki ilk profesyonel çekiminizse, çok yorucu olabiliyor. Bazen isteniyor ki fotoğrafçı elini oraya koy, kolunu uzat, sağa dön gibi komutlar versin, 3 tane böyle planlanmış pozu yapalım, çekelim, bitirelim. Herkes böyle istemiyor tabi ki ama yine de çok karşılaştım. Ben 15 sene önce kendi düğünümde stüdyoya fotoğrafçıya gittiğimde şok yaşamıştım, o zamanlar farklı bir fotoğraf anlayışı yoktu gelin damat için :) Ne bileyim ben alışıktım, babam çok fotoğraf çekerdi, kırda bayırda biz koştururken, evde, piknikte, her tür doğal ortamda, kendimin neye benzediğini o fotoğraflarda görmeye alışmışım ben. En poz fotoğraflarımız yan yana durup gülümsediğimiz fotoğraflardı, ki onları çok severim…İşte bu düğün fotoğrafı tecrübesi bende bir milat oldu, fotoğraf çektirirken ne yaptığımı hiç hatırlamıyorum, o bir saatin nasıl geçtiğini hiç hatırlamıyorum, yanımdakinin en sevdiğim adam olduğunu, onun ne yaptığını da hiç hatırlamıyorum. Seri verilmiş komutlar sonrası robotumsu fotoğraflar dizisi. Fotoğrafları bir heves bekledik, aldık, ve inanın ne ben ne Şenol o sene evimize gelen misafirlerle baktığımız anlar hariç, onca yıl boyunca kapağını bile açmadık o albümün. Öyle durur dolapta 15 yıldır…Fotoğraflarda çirkin mi çıkmıştık, değil tabi, güzeliz gayet, ama bizden bir hal taşımıyor hiçbir şekilde, bir başkasının fotoğraflarına bakar gibi…

IMG_8325

aile fotoğrafçısı ankara çekim etkisi

aile fotoğrafçısı ankara çekim etkisi

Benim tavsiyem kendiniz olun fotoğraflarda, hiçbir poz sizi olduğunuzdan daha güzel yapmayacak çünkü. Belki bu pinterest pozları ilerde herkesin dalga geçtiği birşey olacak, o listeler var ya, 80 lerde herkesin giydiği kıyafetler, 90 larda gençliğin en çok kullandığı moda deyişler felan gibi :) bana möyle geliyor. John Lennon’un, Marily Monroe’nun doğal pozları vardır bilir misiniz, (ki bunlar en medyatik, poz vermeyi en iyi bilebilecek insanlar) sigara içerken, düşünürken, boşboş bakarken, anlık gülümserken, işte o fotoğraflar zamansız bence, bir sürü şey düşündürüyor insana, güzel şeyler, belki zor şeyler, üzüntülü şeyler, ama duygu dolu. Bence o fotoğraflar, sonrasında sizi kendinize hatırlatacak olan, bir de sevdiklerinizle yanyana dizilip gülümsediğiniz fotoğraflar var, poz kaygısı olmadan, el kol teması yaparak, kendiliğinden, işte onlar bir tanecik ♥

IMG_4888

IMG_1409 - Kopya

232A9801

232A8840

232A9390_1

Şimdi, güzel, ömürlük, içinde sanat taşıyan aile fotoğrafları için benim tavsiyelerim:

– Dedim ya kendiniz olun, size kendinizi rahatsız hissettirecek el kol duruşları, vücut hareketlerini yapmayın, fotoğrafçı söylemiş olsa bile :)
Fotoğraf çekimine gelmeden önce ne kadar güzel bir aileniz olduğunu, ne kadar şanslı olduğunuzu hatırlayın. Şükür duyguları olsun içinizde. Unutun eksik kalan şeylerinizi, alamadığınız yeni bir eşyayı, başaramadığınız bir işi, sorunlu bir durumu, sadece böylesi bir aileye sahip olduğunuz için şükredin, bu duyguya odaklanın. O kadar faydası olacak ki anlatamam. Gevşeyin yani, bardağa dolu tarafından bakın. Bunları hep yapın tabi de, fotoğraf çekiminden önce mutlaka yapın :)
-Çocuklar zaten hep oldukları gibidir, rol yapabilmeleri 10 dk dan fazla sürmez, onlara birşey söylemeyin, sadece böyle bir çekim olacağını, elinde kocaman makineli biriyle karşılaşacaklarını ve bir süre beraber takılacaklarını bilsinler.
– Öncesinde çocukların yemeğini yedirin mutlaka, aç olmasınlar, uykusuz olmasınlar :) en büyük mutsuzluk kaynağıdır bunlar :)
– Küçük çocuklar varsa yanınıza rüşvet yiyecekleri alabilirsiniz, minik bir şeker, meyve suyu, ya da başka bir yiyecek, sakız :)
– Kıyafet seçimi önemlidir, tabiki temiz, düzgün kıyafetler, ama illaki herkes aynı rengi giysin, aynı tarzda giysin olmasın. Özellikle de rahat olması önemli bu kıyafetlerin, kendinizi içinde rahat hissetmeniz, hem tarz hem de konfor olarak. Bir yerinizi sıkmamalı mesela, ya da size hiç de uymayan, her zamanki sizden çok farklı görünmenizi sağlayacak herhangi bir kıyafet olmamalı. Spor bir kişilikseniz, spor, günlük hayatta da sürekli topuklu ayakkabılar giyiyorsanız ve kendinizi iyi hissediyorsanız o tarz. Ama çekim sırasında yerlere uzanmanız, yürümeniz, hareket etmeniz, çocuğunuzu kucağınızda taşımanız gerekebileceğini unutmayın. Bence renk önemli, ton olarak ya hepiniz sıcak renk gruplarından (kahve, toprak tonları, kırmızı, turuncu tonları gibi), ya da hepiniz soğuk renk gruplarından (mavi tonları, pembeler, siyah, gri, beyaz tonları) giyindiğinizde güzel olur fotoğraflarda.
– Fazla makyajdan kaçının gün ışığında, az, öz olsun. Çok takıp takıştırmak değil ama sade aksesuarlar gayet güzel olur
– Çocuğunuz küçükse, kendini rahat hissetmesi için sevdiği oyuncaklarını, battaniyesini, emziğini vs. mutlaka yanınıza alın
– Çekim yerini ve saatini önceden konuşup belirlemişsinizdir zaten, bir söyleyeceğim yine kendinizi rahat hissedeceğiniz bir yer olsun, çevrede insanların varlığından rahatsız oluyorsanız, tüm çekim boyunca gerilmektense daha tenha bir yer seçebilirsiniz mesela. Ya da sizin için anısı olan bir yer olabilir, ya da mekanın dokusu, renkleri istediğiniz gibidir, ya da eve yakınlık en önemli kriterdir…
– Aslında fotoğraf çekimi eğlenceli, sohbetli, gülüşmeli ve en önemlisi size özel geçmeli bence. Fotoğrafçıya kendinizle ilgili tüyolar vermek çok işe yarar, ne bileyim sporcuysanız, ya da bisiklete binmeyi çok seviyorsanız, ya da çok kitap okuyorsanız, edebiyata meraklıysanız, ya da iyi bir müzik dinleyicisiyseniz, ya da sinema izleyicisiyseniz…Sizinle ilgili şeyleri bilmek fotoğrafçının size özel fotoğraflar yaratabilmesini kolaylaştırır. Çekim öncesinde kısa bir sohbet bu sebeple gayet yarayışlıdır.
– Rahat olun, şükür duygusunu hissedin (otomatik gülümsersiniz) ve fotoğrafçıyı unutun :)

IMG_2825

232A9484

232A9423

Mutlu haftalar diliyorum herkese !

Leave a reply

Your email address will not be published.